Taşeron işçiler, belediye şirket işçileri ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) personeli için uzun süredir beklenen kadro talebi yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine taşındı. Genel Kurul’da söz alan Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, yüz binlerce çalışanın yaşadığı statü sorunlarını güçlü ifadelerle dile getirdi.

Özdağ, yaptığı konuşmada 100 binden fazla taşeron işçinin, 800 bine yakın belediye şirket işçisinin ve yaklaşık 150 bin YHS personelinin kadro beklentisinin artık karşılanması gerektiğini vurguladı. Bu çalışanların yıllardır ağır ve çoklu görevlerde çalıştırıldığını belirten Özdağ, YHS personelinin bahçıvanlıktan çay servisine, temizlikten yardımcı teknik görevlere kadar geniş bir yelpazede görev yaptığını ancak statü geçiş hakkı tanınmadığını hatırlattı.

Milletvekili Özdağ, özellikle eğitim durumu yükselen YHS personelinin üst sınıflara geçiş yapabilmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin şart olduğunu ifade etti. Aynı zamanda KİT’lerde ve belediyelerde çalışan taşeron işçilerin kadro sorununa da kalıcı çözüm getirilmesi gerektiğini söyledi.

YHS Personeli Genel İdare Sınıfına Geçmek İstiyor

Yaklaşık 150 bin civarında olduğu belirtilen Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) çalışanlarının yaşadığı statü sorunu, Meclis'in öncelikli gündemi oldu. Milletvekili Özdağ, YHS personelinin 12 farklı ağır işte çalıştırıldığını ve statülerini değiştiremediklerini vurguladı:

"Yardımcı hizmetler sınıfı hepimizin yaşadığı sınıf yani bu arkadaşlarla hepimiz muhatap olduk. Eğer memursak, eğer  kamuda çalışmışsak veyahut da bir devlet dairesine gittiysek hepimiz bu insanlarla muhatap olduk ve bu insanların çok ağır şartlarda çalıştıkları gördük. 12 ayrı işte çalıştırılıyorlar; sabahleyin kalkarsınız bahçıvan olursunuz, öğleden sonra siz çaycı olursunuz, öbür gün bahçıvan olmaktan çıkarsınız, size temizlikçilik görevi vermiş olurlar. Bunlarla ilgili bir kanuni düzenlemenin yapılması gerekmektedir çünkü bu insanlar -yaklaşık 150 bin civarında insan- statülerini de elde edemiyorlar. Eğer bu insanlar bir lise mezunu olarak buraya girdilerse  -zaman zaman bu insanlara böyle haklar tanınıyor ama çok kısıtlı imkânlar tanınıyor- üniversite bitirdiği zaman, üniversiteyi bitirdiyse yüksek lisans ve doktora yaptığı zaman yeniden yardımcı hizmetler sınıfının üzerine atlayarak başka bir sınıfa, başka bir meslek grubuna intisap etmelerini sağlamak noktasında da kanuni düzenleme yapılsın diyoruz.."

Taşeron ve Belediye İşçileri İçin Kalıcı Kadro Talebi

Özdağ, kadro alamayan taşeron işçiler ve belediye şirket işçileri sorununa da şu sözlerle dikkat çekti.

"Bir diğer taraftan, şimdi KİT'lerde taşeronlar var, bu taşeronlara, yaklaşık 800 bin taşerona 2016 yılında kadro verildi. O zaman da itirazlarım olmuştu ama genel geçer kabul görmüştü ve bunlara kadro verildi. Burada da ciddi şekilde bir haksızlık vardı. Evet, kadro verelim ama bunlarla ilgili bir kriter olmalıydı, bunların bu kadroları hak etmeleri noktasında bir kriter yoktu ama şimdi, burada, taşeronlarda yaklaşık 100 binin üzerinde insan çalışıyor. Aynı zamanda belediye hizmet işçileri var, buralarda da 800 bine yakın insan çalışıyor. Birkaç defa burada dile getirdim, bununla ilgili olarak iktidar partisinin bir düzenleme yapması lazım. Belediyelerde çalışan bu insanların -mutlaka bir defaya mahsus olarak- kadrolarını aldıktan sonra... Bir daha da bu şekilde işçi alımlarının yapılmaması gerekiyor. Neden? Çünkü belediye başkanlarının iki dudağının arasında: "Ben seni işe aldım." veya  "Ben seni işten çıkardım""

Özdağ’ın açıklamalarının ardından gözler AK Parti ve MHP gruplarına çevrildi. Meclis’te konuyla ilgili yeni bir değerlendirme ya da düzenleme gelip gelmeyeceği merakla bekleniyor