Meclis Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen son oturumda, Türkiye’nin kanayan yarası olan taşeron işçilik ve kamu personel rejimindeki aksaklıklar masaya yatırıldı. Milletvekillerinin yaptığı açıklamalarda, özellikle liyakat esası, düşük ücretler ve kadro beklentileri ön plana çıktı.

"Taşeron Gerçeği Hâlâ Bitmedi"

Yeni Yol Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, kamuda görev yapan 1.2 milyon işçinin yaşadığı güvence sorununa dikkat çekti. Kaya, özel sektördeki 16 milyon ücretli çalışanın da benzer dertlerden muzdarip olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

" Kamuda işçi statüsünde çalışan tam 1,2 milyonun üzerinde çalışanımız var; özel sektörde ise ücretli çalışan sayısı 16 milyonun üzerinde. İşçinin derdi de aynı: Ücret yetmiyor, güvenceler zayıflıyor, çalışma şartları ağırlaşıyor. Taşeron gerçeği hâlâ bitmiyor ve kayıt dışı baskısı sürüyor. Fazla mesai artık mecburiyete dönüşüyor. "

Kamu Personel Sisteminde "Liyakat" ve "Özlük Hakları" Krizi

Samsun Milletvekili Erhan Usta ise memur ve kamu personeli sistemindeki yapısal sorunları eleştirdi. Kamu personel rejiminin objektifliğini yitirdiğini savunan Usta, işe alımlardan terfilere kadar pek çok noktada adaletsizlik yaşandığını vurguladı:

" Kamu personel sistemiyle ilgili ciddi problemlerimiz var, işe almada problemler var, terfide problemler var; hiçbir objektif değerlendirme artık kalmadı. Özlük hakları zayıflatıldı, artı, dengesizlik oluşmaya başladı özlük haklarıyla ilgili. Hesap verme sorumluluğu kamu personelinde unutuldu. "

Meclis'ten Yükselen Talepler: Kadro ve Reform

Milletvekillerinin ortak vurgusu, kamu personel sisteminin sil baştan revize edilmesi ve taşeron sisteminin tamamen tasfiye edilerek kalıcı kadroların ihdas edilmesi yönünde oldu. 2026 yılı bütçe ve personel planlamaları sürecinde bu açıklamaların yasalaşma sürecine nasıl yansıyacağı merak konusu.